Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Barış Adıbelli, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesinin ilişkileri normalleştirme adına yapıldığını savundu.
‘ABD KIRIM’I VERDİ’
Adıbelli, “Burada Trump gerçek bir Ukrayna barışının peşinde mi, Ukrayna halkının geleceğini düşünüyor mu tartışılır. Bana göre görüşmenin arka planında Çin var. ABD ‘Artık 2014 öncesi Ukrayna sınırlarına dönüş olamaz’ diyor. Bu ne demek? Ukrayna bazı toprakları verecek demek. ABD artık Kırım’ın Rus toprağı olduğunu tanıdı. Zaten bu savaşın çıkış nedenlerinden birisi de Kırım’ın statüsünü tanıtabilmekti” dedi.
PUTİN’E TEKLİF
ABD’nin Kırım’ı “vermesine” karşı Rusya’dan Çin konusunda taviz isteyeceğini ifade eden Adıbelli, “ABD, Rusya’ya ‘Büyük Avrasya ortaklığını, Çin ile olan blok dostluğunu boz. Gel benimle hareket et. İran konusunda sessiz kal. Ortadoğu’daki süreçte de bana destek ver’ diyor. Karşılığında Rusya’ya bu işten kazançlı çıkmak teklif ediliyor. Savaşı Rusya kazandı. Moskova, şu anda dünyada yeni bir jeopolitik aktöre dönüşüyor. Rusya kaba güçle bir şeyleri çözebileceğini gördü. Washington, Pekin’e karşı Rusya-Hindistan-ABD üçgenini kurma planı içerisinde” diye konuştu.
Adıbelli, “Trump’ın ana amacı Ukrayna’ya barış gelmesi değil, tamamen ilişkileri düzeltip Moskova’nın desteğini almak. Putin bunu kabul eder. Rusya yoruldu ve imaj tazelemesi gerekiyor. ABD ve Avrupa arasındaki güven bunalımı da NATO’yu tartışılır hale getirebilir. Trump, Putin’e ‘İpler benim elimde olsun ama gel dünyayı birlikte yönetelim’ mesajı veriyor” ifadelerini kullandı.
