Konferansta söz alan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak:
“Japonya’yla dostluğumuzdan memnunuz. Net ithalatçı olmamızdan memnun olmamakla birlikte rakamlar da ortada ama Türkiye ve Japonya arasındaki 6 milyar dolarlık ikili ticaret dengesiz bir ikili ticaret gerçekten yakışmıyor. ‘Burada görev kime düşüyor ?” dersek elbette siyasetçilerimiz daha fazla önümüzü açacak. Finans kuruluşlarımız bizim önümüzü açacak iş dünyası olarak bizler de daha fazla çalışacağız. Burada birkaç başlığı da yine dikkatinize sunmak isterim. Japonya’yla Avrupa Birliği arasında devreye girmiş olan serbest ticaret anlaşması var. Müzakereleri devam eden ‘Türkiye’yle ekonomik ortaklık anlaşması da dengeli bir şekilde hayata geçer’ diyorum. Tedarik zincirinin hayatımızdaki önemini kovid-19’la daha fazla anladık. Türkiye bu noktada bölgede sadece bölgesinde değil, geniş bir coğrafyada tedarik zincirinin kesintisiz verebilen ülkelerin içerisinde yer aldı. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum.”
“Bin millik yolculuk bile tek bir adımla başlar”
Avrupa’nın Türkiye’nin en büyük pazarı olduğunu ama Türkiye’nin sadece Avrupa’yla sınırlı olmadığını belirten Olpak, “Avrupa Birliği mevzuatına uygun yeşil dönüşümle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Avrupa Birliği gümrük müzakerelerinin revizyonu noktasının haricinde Birleşik Krallık ile serbest ticaret antlaşmamız var onun da revizyon müzakereleri haziranda başlayacak. Bunların gelişimi Türkiye’nin o noktadaki çalışmalarını ve pozisyonunda güçlendirecektir diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Olpak, Rusya – Ukrayna Savaşı’nın sonuçlarının ortada olduğunu belirterek, savaşın kısa bir sürede sonlanması noktasında ortak çalışmalar yapılabileceğini ve bu konuda Japon dostlarının da niyetlerinin farkında olduklarını belirtti ve ekledi: “Türk devlet teşkilatı ülkeler, Orta Doğu ve özellikle Afrika ve Sahra altı Afrika, bizim çok daha fazla birlikte çalışabileceğimiz alanlardır.” dedi.
Hayatımızın her yerini yatay ve dikeyde kesen bir dijital ekonomi olduğunu kaydeden Olpak, “‘Bin millik yolculuk bile tek bir adımla başlar’ diyor Japon dostlarımız. Biz Türk ve Japon iş dünyası temsilciliği olarak sadece tek bir adım değil birçok adımı beraber atacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.
Türkiye olağanüstü bir şekilde gelişti
Türkiye’nin bölgesel öneminin ön plana çıktığını belirten Katsumata, “Biz sadece Türkiye ve Japonya arasında değil üçüncü ülkelerde Türkiye ve Japonya’nın güçlü avantajlarını değerlendirerek işbirliği yapıyoruz.” açıklamasında bulundu. DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Çalık ise Türkiye-Japonya Denizaşırı İş Birliği Konferansı’nın Türk-Japon ilişkilerinin 100. yıl dönümünde gerçekleşmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.
Türkiye-Japonya İş Konseyi’nin 1986 yılında DEİK bünyesinde kurulan ikinci iş konseyi olarak Japonya’daki paydaşlarıyla uyum içerisinde, yakın ve verimli bir şekilde çalıştığını vurgulayan Çalık, “Bugün İş Konseyi faaliyetlerimiz kapsamında, ülkelerimizin kıymetli kuruluşları NEXİ, JETRO ve Türk Eximbank katkılarıyla Türk ve Japon ortaklığını bir sonraki aşamaya taşıyacak olan Denizaşırı İş Birliği çerçevesinde bu programı gerçekleştiriyoruz.” şeklinde konuştu.
Çalık Grubu olarak bu işbirliğinin bir parçası olmaktan gurur duyduklarını belirten Çalık, iş konseyinin geçen yıl Japonya İş Federasyonu (Keidanren) ile 26. Türkiye-Japonya İş Konseyi Ortak Toplantısı, networking etkinliği, tematik webinarlar gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu yıl ise Keidanren ile 27. İş Konseyi Ortak Toplantısını 17 Ekim 2024’te Tokyo’da düzenleyeceklerini bildirdi.
“Japonya’yı Türkiye’ye daha çok yatırım yapmaya davet ediyorum”
Türkiye’nin Japonya ile dış ticaretinde net ithalatçı konumunda olduğunu dile getiren Çalık, şu ifadeleri kullandı:
“6 milyar dolarlık ikili ticaret hacmimizi en kısa zamanda yükseltmemiz gerektiğine inanıyorum. İki ülkenin sahip olduğu yüksek potansiyeli kullanarak bu hedefi gerçekleştirmek sorumluluğu liderlerimizin de desteğiyle bizlere düşüyor. Bu noktada, ülkemizin güçlü ve kabiliyetli iş gücünü de göz önünde bulundurarak, Japon iş dünyasını Türkiye’ye daha çok yatırım yapmaya davet ediyorum. Türkiye’nin sahip olduğu yatırım dostu ortam, güçlü tedarik zinciri ve bulunduğu coğrafi konum, ülkemizde faaliyet gösteren Japon firmalara sayısız avantaj sağlıyor. Türkiye’ye AR-GE ve üretim yatırımı yapacak tüm işletmeler Avrupa Birliği’ne, Orta Doğu’ya, Orta Asya’ya ve Afrika’ya erişebiliyor.”
Ekonomi ve turizm ilişkilerinde hava koridoru önem taşıyor
Ahmet Çalık, Türk iş dünyası olarak, Türkiye ile Japonya arasındaki Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının bir an önce sonuçlanmasını ümit ettiklerini kaydederek, “Aynı zamanda hukuki altyapımızın geliştirilmesine İş Konseyi olarak destek vermeye hazırız.” diye konuştu.
Enerji dönüşümü, dijital dönüşüm, altyapı ve turizm başta olmak üzere iş birliklerini artırabilecek farklı alanların olduğunun altını çizen Çalık, özellikle ekonomi ve turizm ilişkilerinde hava koridorunun büyük önem taşıdığını söyledi.
İki ülke arasında uçuş sayısının artması büyük önem taşıyor
ANA Havayolları uçuşlarının başlamasını ve iki ülke arasında daha fazla uçuş gerçekleştirilmesini önemsediklerini dile getiren Çalık, şunları kaydetti:
“Her iki ülkenin de deprem kuşağında bulunması sebebiyle deprem ve afet yönetimi alanında Japonya ve Türkiye’nin işbirliği gerçekleştirebileceği, tecrübe, bilgi ve teknoloji paylaşımında bulunabileceğine inanıyorum. Bir diğer önem verdiğimiz konu da eğitim ve AR-GE alanında Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin faaliyetlerini en güçlü şekilde başlatmasıdır. Söz konusu girişimin ileride gerçekleşecek daha nice ortak projenin temelini oluşturacağına inanıyorum. İlgili bakanlarımızın öncülüğünde Türkiye-Japonya Ticaret ve Yatırım Zirvesi ile Türkiye-Japonya Enerji Forumunun başlatılmasına ilişkin somut adımların atılmasından mutluyuz.”
Japonya İhracat ve Yatırım Sigortası Kurumu (NEXI) Başkanı Atsuo Kuroda, 100. yılda iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğini söylerken, iş dünyasına bakarak karbon nötr, dijitalleşme, mobilite ve uzay gibi çeşitli alanlarda benzeri görülmemiş zorluklar ortaya çıktığını ve bunların çözümüne yardımcı olacak değişimler meydana geldiğini de belirtti.
Atsuo, “Bu tür değişimleri teşvik ederken ve sorunları çözerken çeşitli risklerle karşı karşıya kalacağız. Ancak risklerin aşılmasında ve fırsatların belirlenmesinde hem Japonya’nın hem de Türkiye’nin tarihi boyunca ördükleri bilgi ve bağların büyük fayda sağlayacağına buna devam edeceğine de eminim.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından NEXI destekleriyle Türk Eximbank – Nippon Export and Investment Insurance (NEXI) – SMBC ve NEXI destekleriyle Çalık Enerji – Deutsche Bank arasında da iki işbirliği anlaşması imzalandı.