Hindistan kararının etkisi: “F-35 için bir engel kalmadı”

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da ağırladığı Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile düzenlediği basın toplantısında, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alan Hindistan’a F-35 savaş uçağı satışının önünü açacağını açıkladı. Trump, “Bu yıldan itibaren Hindistan’a askeri satışlarımızı milyarlarca dolar artıracak ve F-35 savaş uçakları sağlamanın da önünü açmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, F-35 programına ortak olarak katılmış ve bu program çerçevesinde bu modern savaş uçaklarını üretme ve satın alma hakkına sahip olmuştu. Ancak S-400’ün alınması, NATO ittifakı ve özellikle ABD için ciddi bir güvenlik endişesi oluşturdu. Bu nedenle ABD, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alması nedeniyle Türkiye’yi, resmi olarak 21 Nisan 2021’de F-35 programından çıkarmıştı.

Trump’ın Hindistan’a F-35 savaş uçağı satışının önünün açılacağına ilişkin açıklamalarından sonra gözler Türkiye’ye çevrildi. Türkiye’ye yönelik F-35 yaptırımının da gelecek dönemde kalkıp kalkmayacağı merak konusu oldu. Uluslararası savunma haberleri sitesi TurDef’in Genel Yayın Yönetmeni Özgür Ekşi, ANKA Haber Ajansı’na, Türkiye’nin F-35 programına tekrar alınıp alınmayacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“ABD’NİN S-400 MİTİ ÇÖKTÜ”

Ekşi, “Bence burada söylenecek ilk cümle ‘S-400 miti çöktü’. Türkiye’nin F-35 programına dönüşü en azından S-400 yüzünden olmadığı ortaya çıkmış oldu çünkü eğer S-400 yüzünden ise bunun teknik olarak doğru olmadığını görmüş olduk. Bu durumda ya Türkiye F-35 programına geri dönecek ya da ABD, başka bir geçerli neden söylemek zorundadır. S-400 miti çöktü dememizin nedeni de bu. Zaten gidişatın bu olduğunun Türkiye farkındaydı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ABD’den 40 tane F-35 istediklerini de açıkça söyledi” dedi.

“HİNDİSTAN S-400 VARKEN, F-35 ALABİLİYORSA TÜRKİYE DE ALABİLİR”

Türkiye’deki S-400’lerin kurulu bile olmadığının yetkililer tarafından söylendiğini belirten Özgür Ekşi, “Hindistan’dakiler kurulu. Bizde kurulu değilken F-35 alamıyoruz. Bunun bir teknik anlamda, S-400’ün olduğu yerde F-35 uçamaz gibi bir şeyin geçerliliği yoktu. Ama ABD’nin bir teknik açıklaması var diye kendini sağlama aldığını düşündüğü bir ortam vardı. Şimdi Hindistan S-400 varken, F-35 alabiliyorsa; Türkiye de alabilir. Bunun bir açıklaması yok bu saatten sonra” diye konuştu.

“F-16 BLOK 70 UÇAK ALIMI, F-35’E DÖNER Mİ DİYE DE SORUYORUM”

Türkiye’nin, gelecek dönemde, F-35 almasının önünde bir engel kalmadığını söyleyen Ekşi, “Zaten Türkiye’nin 40 adet bir F-35 talebi var ben de 20 adet almasının en azından doğru olacağına inanıyorum. 40 tane diyor devlet büyükleri, daha iyi biliyorlardır. Hatta, bugüne kadar sonuçlanmayan F-16 blok 70 uçak alımı, F-35’e döner mi diye de soruyorum” yorumunu yaptı.

Türkiye’ye yönelik yaptırımların kalkması durumunda bundan sonraki ABD-Türkiye ilişkisinin boyutunun ne olacağı sorusunu Ekşi, şöyle yanıtladı:

“Benim bakış açıma göre, Türkiye-ABD ilişkilerine baktığımız zaman ABD’nin, İsveç’in NATO’ya girmesiyle beraber kuzey kutbunda bir su yolunu güvenceye alma hedefi var. İsveç de bunun parçalarından biri. ABD, İsveç’in NATO’ya girmesiyle, burada elini güçlendirdiği için, Türkiye’yle olan ilişkileri de düzelme yoluna girmişti. Arkasından F-16 konularında gelişmeler sağlandı. Bence Türkiye-ABD ilişkileri, savunma sanayi konusunda daha da artan bir hızla ivmeyle düzelmeye devam edecek.”

“KAAN VE F-35 BİRBİRİNE MUADİL UÇAKLAR DEĞİL”

Özgür Ekşi, Türkiye’nin F-35 programına tekrar girmesi, savunma sanayinin gelişimi ve “F-35 ile F-22’in muadili olduğu” ileri sürülen yerli savaş uçağı KAAN’ın geliştirilmesinin etkileneceği iddialarıyla ilgili, şunları söyledi:

“KAAN ve F-35 birbirine muadil uçaklar değil. Birbiriyle aynı görevleri yapmak için üretilen ve tasarlanan uçaklar da değil. Burada bir bilgi eksikliği var. KAAN, F-35’ten daha çok F-22’ye yakın bir uçaktır. Ancak aynı yeteneklerdedir demek için çok erken. Birisi 20 yıldır uçan, birisi yeni uçurulan bir uçak. F-22, havada karşı ülkenin hava kuvvetlerine karşı hakimiyet sağlayan, o uçakların bölgeye yaklaşmasını engelleyen bir uçaktır. F-35 ise, her ne kadar havada görülmesi zorlansa da daha çok kara neferine sürpriz taarruz uçağıdır. Bu yüzden biri, bir diğerinin muadili değildir. İkisi de radarda düşük görünürlüğü olan farklı özelliklerdeki uçaklardır ve birbirlerini de tamamlayan uçaklardır. F-35, 30-40 yıllık bir uçak olduğu için onun tecrübesinden yararlanmak Türkiye’nin lehine olabilir. Burada biri diğerinin yerine gelecek değil, sadece, bizi mali açıdan daha zorlayacak bir durum var demektir. Fakat F-16’dan vazgeçer ve biz F-35’le yolumuza devam edecek olursak zaten o işe ayrılmış bir bütçe varken ki F-16 ve F-35’in fiyatları birbirine yakındır, biz F-35 alarak yolumuza devam edebilir ve KAAN’dan da feragat etmeyecek olabiliriz denilebilir.”

Related Posts

İzmir Milletvekili Kâya Ösen: AKP elini yine halkın cebine attı

İzmir Milletvekili Kâya Ösen: AKP elini yine halkın cebine attı

Katliam gibi kaza! 11 öğretmen hayatını kaybetti

Endonezya’nın Orta Java bölgesinde inşaat malzemeleri taşıyan bir kamyonun, Kalijambe köyünde seyreden minibüse çarptığı belirtildi. Polis, minibüsteki 11 anaokulu öğretmeninin hayatını kaybettiğini açıkladı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

Eşi Merve’nin Icardi’ye yazdığı mesajı görünce Fenerbahçeli Kadir evi terk etti

Televizyon programına katılan evli bir çiftin arasına tuttukları futbol kulüpleri girdi.

Özgür Demirtaş’tan Sezen Aksu’ya tepki: ‘Büyük fiyasko’

Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Sezen Aksu’nun 30 albüm ve 21 singledan oluşan müzik kataloğunu 18 milyon dolar karşılığında satmasına tepki gösteri. Demirtaş, anlaşmanın yetersiz olduğunu savunarak “Son derece düşük bir fiyat. Sezen Aksu bunun çok daha ötesinde bir sanatçı. Danışmanlığını kim yaptı ise büyük fiyasko” ifadelerini kullandı.

Avcılar D-100’de makaslı tehlike: Trafiği birbirine kattı

Avcılar D-100 Karayolu’nda tehlikeli hareketler yaparak yolda ilerleyen sürücü başka bir otomobilin araç kamerasına yansıdı. Yol boyunca hızla şerit değiştiren sürücü hem sürücülerin hayatını hem de trafik güvenliğini tehlikeye attı.

Bakan Kurum başkanlığında İstanbul’da kentsel dönüşüm zirvesi: Belediyelere ortak mücadele çağrısı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan ve 39 ilçenin belediye başkanlarının davet edildiği, İstanbul Valiliği’nde yarın düzenlenecek Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde belediyelere ortak mücadele çağrısı yapacak.